top of page
iStock-1454139245.jpg

Depresyon Nedir? Belirtileri Nelerdir?

Depresyon bireyin hayatını olumsuz etkileyen, duygu durum kontrolü yapmasına engel olan bir bozukluktur. Depresyon olumsuz duygulanım, olumsuz düşünce, hareketlilikte azalma hissi yaratan bir kişinin günlük hayatını etkileyecek düzeyde önemli bir duygu durum bozukluğudur. Depresyonu ağır (majör) , orta ve hafif olmak üzere üç farklı kategoride inceleyebiliriz bu bireyin depresyon belirtilerinin ne kadarını taşıdığına ve ne sıklıkla yaptığına da bağlıdır.

5ad605c57152d9113073bd20.jpg
istockphoto-820808100-612x612.jpg

Depresyon Belirtileri Nelerdir?

Depresif duygu durum varlığı hastanın kendisini üzgün, tükenmiş, sosyal çevreden uzaklaşmış, canı sıkkın, morali bozuk, çaresiz, boşluktaymış gibi, sinirli, acınacak halde, hayal kırıklığına uğramış vb şeklinde tanımlanır. İstirahatle geçmeyen hatta daha da artan enerji kaybı, yorgunluk hali hastaların %97’sinde mevcuttur. Düşüncede yavaşlama ya da düşüncelerin karmaşık hale gelmesi nedeniyle düşünceleri belirli bir konuda yoğunlaştıramama, az konuşma, ilgi kaygı, kararsızlık ve obsesyonlar görülebilir. Kişide yeme değişiklikleri genellikle iştah azalması şeklinde görülür, depresyon geçiren kişilerin %80’ininde insomnia (uykusuzluk) mevcuttur bunun yanı sıra aşırı uyuma hali de görülür. Değersizlik hissi, toplumdan hatta ailesinden ve yakın çevresinden uzaklaşma görülür, karamsarlık ve umutsuzluk hatta ölüm düşünceleri de hastada var olabilir. Depresyonu olan bireylerde burada yazılan belirtilerden birkaç tanesi de görülebilir tamamı da görülebilir. Kendinizde veya yakınınızda depresif duygu durum belirtileri görüyorsanız bu belirtiler kronikleşmeden psikoterapiye başvurmanız tanı ve terapi için çok daha kolay sonuca ulaşmanızı sağlayacaktır.

Çocuklarda ve Gençlerde Depresyon Belirtileri Nelerdir?

Depresyonun genellikle yetişkinlerin yaşadığı düşünülse de çocukların da yaşadığı bir sorundur. Çocuklar gelişimlerini tamamlamakta oldukları için her yeni bir gelişim basamağıyla karşılaştıklarında orada çözümlemeleri gereken farklı bir sorunla karşılaşır. Bu sorunlarla başa çıkmalarındaki elde ettikleri yetenekler çocuğu tatmin etmiyorsa orada uyum sağlama sürecinde sorun yaşar. Çocukların yaklaşık %5’i ve ergenlerin yaklaşık %5-10’unun depresyona maruz kaldıkları biliniyor. Yetişkinlere kıyasla çocuk ve ergenlerde görülen depresyonun belirtileri çok daha farklı olabiliyor, sosyal soyutlanma, alınganlık, okula devam etmede güçlük veya başarı puanlarında düşüklük, reddedilme veya başarı konusunda aşırı hassasiyet belirtilerden yalnızca birkaç tanesi. Çocuk ve ergenlerde depresyona müdahalede kişi ve çevresi bir bütün olarak değerlendirilir. Çocuk, ailesi, okuldaki öğretmenleri, okuldaki psikolojik danışmanı ve psikolog iş birliği içerisinde olmalıdır. Çocuğun durumuna göre oyun terapisi, bireysel terapi, aile terapisi ve aile danışmanlığı uygulanabilir.

İleri Yaşta Depresyon Belirtileri Nelerdir?

Psikoloji bilimi insan ömrünü beş aşamada inceler ve bunların en son aşaması yaşlılık aşamasıdır. Her dönem kendi içerisinde zorluklar olan ve baş edilmesi gereken farklı sorumluluklar taşır ancak yaşlılık dönemi insan yaşamının teorik olarak son evresi olduğundan belki de en zor dönemidir. Depresyon her yaştan olan insanların yaşayabileceği bir hastalık. Ama özelllikle de yaşlılık döneminde yaşanan depresyon üzerinde durulması çok önemli olan bir hastalık. Çünkü depresyon döneminde kişiden oluşan halsizlik, isteksizlik, uyku sorunları gibi belirtiler yaşlılığın doğal yansımaları olarak görüldüğü için kolayca göz ardı edilebiliyor. Bu nedenle yaşlılarda oluşan depresyon kişinin yakınları tarafından normal olarak görülebilir ancak bu durum tanı ve tedavi sürecini güçleştirir. 65 yaş üstü kişilein 1000 kişide 14’ünde depresyon görüldüğü bilimsel araştırmalar sonucunda öğrenilmiştir. Psikoterapi çocuklar, ergenler, yetişkinlerde olduğu gibi yaşlılarda da çok etkili bir yöntemdir, özellikle de eşini kaybetmiş ve yaşamında ağır üzüntü kaynakları olan kişilerin yakınlarından aldıkları sosyal destek yetersiz geleceğinden ve depresyonun ileri yaştaki kişilerde kronikleşmesine neden olacağından, geç olunmadan psikoterapiye başlamaları gerekmektedir.

Depresyonla Nasıl Mücadele Edilir?

Depresif duygu durum belirtileri görülen kişilerde genellikle terapi arayışı az görülür çünkü kişi kendini evden çıkartmak istemez, konuşmak istemez veya genel olarak kendinde bulunan semptomların bilincinde olmaz bundan kaynaklı olarak da terapiye gitmesini teşvik etmek ve destek olmak gerekmektedir. Depresyon tanısı konan kişilerde en önemli kriterlerden bir tanesi tanının geç olmadan konulup terapiye başlanılmasıdır depresyonla mücadelede tartışılmaz ilk sırada olan şey kişinin bulunduğu duygu durumu kronikleşmeden psikolojik desteğe yönlendirmektir.

Depresyonda Psikoterapi:

Diğer psikolojik bozukluklarda olduğu gibi depresyonda da çeşitli psikoterapi yöntemleri vardır. Bunlardan biraz bahsedecek olursak:

1- Bilişsel Davranışçı Terapi:

Temel olarak, kişiyi depresyona sürükleyen irrasyonel düşünce kalıplarını ortadan kaldırmayı amaçlar. Bireyler çocukluk dönemlerinde yaşadıkları olumsuz yaşantılardan dolayı belli şemalar geliştirirler. Bu erken yaşantıda oluşan şemalar ilerleyen dönemlerde tetikleyen yaşantılar ile bilinç düzeyine depresyon şeklinde çıkabilir. BDT dört temel aşamadan oluşur:

  • Sorunun bilişsel-davranışçı formülasyonunu yapmak.

  • Bu formülasyon doğrultusunda tedavi hazırlamak.

  • Bireyi bilişsel-davranışçı yaklaşım konusunda bilgilendirmek.

  • Tedavi için bireyin uygun olup olmadığını belirlemek.

2- Kişiler Arası Terapi:

Bu terapi yönteminde terapist, kişinin etrafındakiler ile ilişkisine odaklanır. Daha çok düşünce ve davranış kalıplarını geliştirme, sosyal ilişkileri güçlendirme ve başa çıkma becerilerini güçlendirmenin depresif belirtilerin azalmasında büyük etkisi olduğu üzerine çalışırlar. Sosyal ilişkilerde meydana gelen bozulmanın depresyona sebep olduğu inancı vardır.

3- Psikodinamik Terapi:

Bu terapide depresif kişinin bilinçaltında yatan çatışmaları, savunmaları ve yerleşik inançları üzerinde çalışılır. Depresif kişinin suçluluk ve değersizlik duygularının, erken çocukluk döneminde yaşanılan travmatik yaşantılardan kaynaklandığını hedefler. Terapide özellikle çocukluk dönemine, çözülmemiş davranış kökenlerine inilir.

4- İnsancıl Varoluşçu Terapi:

Bu ekole göre depresif kişi yaşamdaki sorumluluklarını üstlenmediği için özgür değildir. Bununla birlikte kişi tüm enerjisini başkalarının onu sevmesi, kendi isteklerini yok sayarak onların istek ve arzularına göre yaşamayı seçen kişidir. Depresyonda sıklıkla görülen suçluluk duygusu aslında bu sebepten kaynaklanan bir varoluşçu suçluluk duygusudur. Bu terapide bireyin tamamen kendisine, arzu ve isteklerine odaklanarak çalışılır.

bottom of page