Yas Süreci
Keder, derinden sevdiğiniz ve değer verdiğiniz bir şeyin veya birinin kaybına verilen normal bir tepkidir. Genellikle ilk aklımıza gelen sevdiğimiz birinin ölümüdür fakat işten ayrılma, iflas, sağlık sorunları, boşanma, sevgiliden ayrılma, evcil hayvan kaybı vb. gibi deneyimlediğimiz olumsuz olaylar karşısında da yas tutarız. Pek çok insan yası, yalnızca kayba karşı duygusal bir tepki olarak ilişkilendirse de yas aynı zamanda hayatımızın her alanını ilgilendiren zorlu bir süreçtir.
Siz de bir kayıpla karşılaştıysanız, yasla gelen süreç ve aşamalardan geçerken sorularınız olması ve neyin sizi beklediğini merak etmeniz normaldir. Neden belirli duygulara sahip olduğunuzu veya tam tersi belirli duyguları neden deneyimlemediğinizi, duygu ve düşüncelerinizin normal olup olmadığını merak edebilirsiniz. Kendinize “Böyle mi hissetmem gerekiyor?”, “Neden diğerleri benim kadar etkilenmiyor?” veya “Bu noktada ne hissetmem gerekiyor?” gibi sorular sorabilirsiniz. Yas oldukça kişisel bir deneyim olmakla beraber yasa verilen tepkiler de kişiden kişiye değişmektedir; bazılarımız tepkisini açıkça ortaya koyarken bazılarımız ise içinde saklamaktadır. Çünkü bu durum ile baş etme kabiliyetimiz, tecrübe ve kaybettiğimiz her ne ise onun bizim hayatımızda taşıdığı öneme ve ona yüklediğimiz anlama göre değişim göstermektedir. Yas sürecinde kayıptan sonraki acı, mutsuzluk, keder, boşluk hissi ve bir daha geri dönmeyeceğinin verdiği derin üzüntüyü hisseder ve bunun bitmeyeceğini düşünebiliriz. Kayıptan sonra verilen ağlama, öfke, kızgınlık, boşluğa düşme gibi hisler bu süreçte verilebilecek en doğal tepkilerdir. İnsanların baş ağrısı, iştahsızlık veya uyku bozuklukları gibi kederden kaynaklanan fiziksel semptomlar yaşaması nadir değildir. İyi haber ise bu tür belirtilerin başlarda çok yoğun olmasına rağmen azalma eğiliminde olmalarıdır.
Yas, kişisel bir yolculuk olmakla beraber zaman alan bir süreçtir. Bu sürecin aşamalarını öğrenmek ve anlamlandırmak, içerisinde bulunduğunuz durumun yolculuğun sonu değil, yolculuğun bir parçası olduğunu da anlamanın başlangıcı olabilir. Aşamalar boyunca kendinize zaman tanıyın. Ancak hayatınızı önemli ölçüde etkileyen herhangi bir şey olduğunu düşünüyorsanız, yardım almanın her zaman bir seçenek olduğunu unutmayın.
Yasın aşamalarından söz ettik. Peki bunlar nelerdir?
İsviçreli psikiyatrist Kübler-Ross’un 1969’da yayımlanan ve ölüm teşhisi konulan hastaların hangi duygusal aşamalardan geçtiğine dair ele aldığı “Ölüm ve Ölmek Üzerine” adlı kitabında yasın 5 aşamasına yer veriyor. Ancak Kübler-Ross bu beş başlığın her birine kitabında bir bölüm ayırmış olsa da süreç sadece bunlardan evreden ibaret değildi; şok, hazırlık, umut gibi yaklaşık 10-13 aşamadan daha söz ediliyordu. Kübler-Ross modeline göre yas süreci şu aşamalardan oluşur:
İnkâr: “Hayır, ben değilim, doğru olamaz bu”
Öfke: “Niye ben?”
Pazarlık: “iyi tavır” yoluyla ölümü geciktirme çabaları
Depresyon: Hastalığa tepki gösterme ve ölüme hazırlanma süreci
Kabullenme: “Çıkılan uzun yolda son durak noktası”
Şok ve inkâr, kederin ilk aşaması, tipik olarak duyguların en derin olduğu aşamadır. Bir kayıp yaşamış olduğunuz gerçeği aşikâr olsa da buna eşlik eden şok veya reddetme duygularınız olabilir. Bu aşamada, birçok kişi bulantı veya kusma, uyku güçlüğü, iştah azalması veya kalp çarpıntısı gibi fiziksel semptomlar yaşar. Duygusal olarak “uyuşmuş” hissetmek de yaygındır. Bazı insanlar bu aşamayı, “bir film ekranından başka birinin hayatını izliyormuş” gibi hissetmek olarak tanımlayabilir.
aşamada ise kişilerin öfke veya hayal kırıklığı duyguları yaşaması oldukça olasıdır. Bazı insanlar, kayba neden olan bir kişiye kızgın hissedebilir. (Örneğin; sarhoş bir sürücü gibi) Diğerleri, kaybı engelleyemediği için daha yüksek bir güce veya Tanrı’ya yönelik öfke duygularına sahip olabilir. Bazı kişiler ise sevdiklerine karşı öfke duyabilir ve onları terk ettiği düşündükleri için o kişiyi suçlayabilirler. Bu süre zarfından sonra ise, yas tutan bazı insanlar, işlerin farklı bir sonuçla bitmesi için bir şansa sahip olmak adına pazarlık yapmaya çalışabilir. Daha fazla zaman için pazarlık girişimleri gerçekleşmediğinden, kaybın gerçekliği bu aşamada daha fazla hissedilebilir. Yasın depresyon aşamasında, yas tutan kişi genellikle yaşadığı kaybı ve bunun yaşamını nasıl etkilediğini düşünmeye başlar. Sadece keder duygularıyla başa çıkmak için başkalarından çekilmek bu aşamada yaygın bir durumdur. Kişisel zaman önemli olmakla birlikte, yasın bu aşamasında dayanabilecekleri bir destek sistemine sahip olmak da çok önemlidir. Araştırmalar, terapinin depresif semptomları hafifletmeye yardımcı olabileceğini gösteriyor. Kabullenme ise yas sürecinin son aşamasıdır. Bir kaybı kabul etmek, basitçe “onu aşmak” anlamına gelmez. Daha ziyade, kaybınızı kabul edebileceğiniz ve hayatınıza devam ederken kendinizi iyi hissedebileceğiniz ve sizin için yeni normalin ne olduğunu anlamlandıracağınız bir süreç ve yasın bir parçasıdır. Bu aşamada, yas sürecinde daha önceki zamanlara nazaran yaşadığınız kayıp hakkında konuşmanın daha kolay olduğunu göreceksiniz. Üzgün veya pişman hissettiğiniz anlar olsa da bu aşama tipik olarak, kayıpla ilgili üzücü düşüncelerden ziyade, olanları kabul etme ve iyi zamanları yansıtma yeteneğini temsil eder.
Bu süreçte kimse ne yaşadığınızı anlamıyormuş gibi hissetmek veya keder hakkında konuşma konusunda rahat hissetmemek genellikle sosyal izolasyona yol açabilir. Biraz yalnız kalmak iyi olsa da etkileşimde bulunacağınız insanlardan oluşan bir destek sistemine sahip olmak da bir o kadar önemlidir.
Ne Yapmalı?
Kaybımızı başkaları ile paylaşmak, anlatmak, yeme düzenine dikkat etmek ve uykumuzu düzenlemek fiziksel ve ruhsal anlamda bize daha iyi hissettirecektir. Bu; kaybımızı unutacağımız, sevmeyeceğimiz, hatırlamayacağımız anlamına gelmez elbette. Kaybımızı, acımızı ne kadar paylaşırsak, onu yad edersek durumu kabullenip, içselleştirmemiz o kadar kolaylaşır. Kişinin hayatına normal ve sağlıklı bir şekilde devam edebilmesi için yasını tutması ve bu süreci tamamlaması gerekmektedir. Bunun yanı sıra kederin aşamaları herkes için farklı ilerleyebilir. İnkarın içinde sadece birkaç gün geçirebilirsiniz, diğer aşamalarda ise haftalarca kalabilirsiniz. Bir başkası orada çok fazla zaman harcarken, pazarlık aşamasından geçmeyebilir. Yas tutmanın herhangi bir doğru ya da yanlış yolu ve zaman çizelgesi yoktur. Bununla birlikte, bu acıdan kurtulmak, kendi başınıza yapmak son derece zor olabilir. Elbette ki profesyonel yardım almak, yaşamınızda ve iyileşme sürecinizde büyük bir fark yaratabilir.