Kaygı Bozuklukları
Kaygı ve Endişe
Kaygı; gerçekleşeceğine inanılan bir durum karşısında endişe duyulduğu zaman ortaya çıkan duygudur. Bu noktada endişeyi tanımlamak ve kaygı ile arasındaki farkı anlamak gerekir. Endişe; gelecekte olmasını arzu etmediğimiz hatta bizi korkutan senaryoları zihnimizde oynatmamızdır. Endişe; düşünsel bir süreçken kaygı ise bu düşünce zincirinin neden olduğu duygu durumdur. Korkunun tanımını ise fobi ile ilgili olan yazımızda (burada belki link verilebilir) yapmıştık. Fakat kısaca tekrarlamak gerekirse; korku, vücudumuzun bir tehditle karşılaştığı zaman verdiği “savaş ya da kaç” tepkisinin bir parçasıdır. Kaygı ve korku belki kol kola yürüseler de aralarındaki en bariz fark kaygı yaşadığımızda orada gerçek bir fiziksel tehdidin söz konusu olmamasıdır.
Kaygı Ne Zaman Bir Sorun Tehdit Eder?
Kaygı hissetmek hepimizin hayatında tecrübe ettiğimiz yaygın bir deneyimdir aslında. Strese maruz kaldığımızda veya kendimizi tehdit altında hissettiğinizde verdiğimiz doğal bir tepkidir. Bunun yanı sıra kaygının düzeyine ve ne sıklıkta ortaya çıktığına bağlı olarak yaygın kaygı bozukluğu gibi daha önemli bir duruma da işaret ediyor olabilir. Test sonuçlarını beklerken, yoğun trafikte araç kullanırken veya işteki sorunlarla uğraşırken endişelenmek ve kaygılı hissetmek bir hayli olasıdır. Anksiyete, az önce de belirtildiği üzere sıklığı ve yoğunluğuna bağlı olarak günlük yaşamdaki işlevselliği etkileyebilir. Ancak anksiyete belirtileri herkesi farklı şekilde etkileyebileceğinden, onları nasıl tanıyacağınızı ve ne zaman profesyonel yardıma ihtiyaç duyabileceğinizi öğrenmek önemlidir.
Kaygının bir sorun teşkil ettiğinin belki de ilk işaretlerinden biri şiddetli bir yoğunlukta ortaya çıkmaya başlamasıdır. Normal kaygı genellikle belirli yaşam durumlarında belirirken, problem oluşturan anksiyete, irrasyonel ve kronik olabileceğinden kişinin günlük aktivitelerini etkiler. Bu kişi normalden daha fazla endişelenebilir, hafıza ve konsantrasyon sorunları yaşayabilir veya insanlardan ve özellikle kişide endişe uyandıran belirli durumlardan kaçınabilir. Kaygı, ilişkileriniz ve başkalarıyla nasıl sosyalleştiğiniz de dahil olmak üzere hayatınızı farklı şekillerde etkiler. Örneğin; anksiyeteniz arkadaşlarınızla görüşmenizi engelliyor veya eskiden yaptığınız ve hoşlandığınız etkinliklerden sizi alıkoyuyor ve zevk almanızı engelliyor olabilir. Bunların yanı sıra kaygının sebep olduğu fiziksel belirtiler de yaşamanız bir hayli olası. Bunlar;
huzursuzluk, gerginlik, kaslarda titreme veya seğirme, hızlı kalp atışı, çok fazla terleme, uykusuzluk, mide ve bağırsak problemleri veya farklı fiziksel rahatsızlıklar olabilir.
Bazen bu semptomlara, bir eylemi tekrar tekrar tamamlama, bir şeye takıntılı olma veya belirli şeylerden kaçınarak kaygıyı önlemeye güçlü bir ihtiyaç duyma gibi başka eylemler eşlik edebilir. Bir kişi, geçmiş travmatik deneyimlerden kaynaklı veya irrasyonel bir korku veya fobiye sahip olduğunda da kaygı ile ilgili sorunlar yaşayabilir. Panik atak ise aniden ortaya çıkar ve göğüste sıkışma, baş dönmesi, kontrolü kaybetme korkusu veya gerçeklikten kopukluk hissi ile birlikte önceden bahsedilen semptomların bazılarını içerebilir.
Yukarıda yazılanlardan da anlaşılacağı üzere çok çeşitli anksiyete bozuklukları vardır. Yaygın anksiyete bozukluğu ise kaygı için tipik bir örnektir. Bu bozukluğu olan insanlar her zaman bir şeyler için endişelenirler, hatta hayatlarının sıradan bir parçası olan şeyler bile onlar için oldukça zorlayıcıdır. Kaygı, yaşam kalitenizi etkiliyorsa, kendinizi sıradan günlük rutinlerinizi ve görevleri yapmakta zorlanır halde buluyorsanız veya nedenini anlayamadığınız yukarıdakilere benzer fiziksel rahatsızlıklar yaşıyorsanız bir profesyonel ruh sağlığı uzmanıyla konuşmanın zamanı gelmiş olabilir. Özetlemek gerekirse anksiyete, insanları farklı şekillerde etkiler ve altında yatan çok çeşitli nedenleri olabilir. Bir uzmanla çalışmaya başladıktan sonra ilk adım kaygının ne olduğunu ve sizi nasıl etkilediğini anlamlandırabilmektir. Bu adımla beraber yaşamınızı daha konforlu hale getirmenin, belirtilerinizi fark ederek onları yönetebilmenin ve “nasıl?” sorusunu sorarak kendi benliğinize doğru bir yolculuğa çıkmanın kapısını aralamış olursunuz.
Yazıda bahsedilen konuların tümü Kaygı bozukluklarıyla çalışılabilir. Siz de kendinizle olan yolculuğunuzda size eşlik edecek bir uzman arıyorsanız, Lenus Psikoloji’ye başvurabilirsiniz,